ÖĞRENCİLERİMİZ ''PAL SOKAĞI ÇOCUKLARI'' KİTABININ ''YAZMAKTAN KİM KORKAR'' BASAMAĞINI DA ZEVKLE TAMAMLADI.
ARSA
Arsa onlar için bir vatan, bir oyun alanı ve
kelimelerle anlatamayacağımız birçok şey.O çocukların hepsi arsalarının
sırlarını korumak ve o yer için ölmeye yemin etmişlerdir.Bir insanın hayatında
her zaman olumlu olaylar gerçekleşmez.Onların hayatının da çok düzgün geçtiği
söylenemez.Ben bu yazıyı sadece kitabı okumuş biri olarak değil,onlar gibi
yaşamak isteyen bir insan olarak yazıyorum.Yine günlerden bir gün (sanırım
bütün hikayeler böyle başlıyor)Boka yani ordunun asil,ağırbaşlı,yardımsever,akıllı
başkanı herkesi etrafında toplamış bir şeyler konuşuyordu.Tabii yine ben geç
kalmıştım.Ben kimi sizce?Tahmin etmek çok zor olmayacaktır.Elbette ki
Nemecsek.ardından hemen geldim.Of!Şu hazır ol nasıldı?Sanki karnı çek,omuzlar
ileri ve topuklar birleşik.Boka ve Csele yine beni alıcı gözle süzüyordu.Neyse
buraları özet geçelim.Tamam burada duralım yani kahramanlıklarıma.Öncelikle
Boka’yla gittiğimiz Kızıl Gömleklilerin adasından başlayalım.Kitapta bahsedilen
kadar korkmamıştım aslında.Sadece biraz tedirgin olmuştum,o kadar.O asil görev
bayrağı geri alma!Ta ta ta tam… Tabii ki yine ben. Depoya girdiğimde yerdeki
kumları nasıl görmediysem artık ayağımın izi çıkmış. Suya düştüğüm yerler çok
soğuktu. Sanki dünmüş gibi hatırlıyorum;” SAVAŞ”.Tabii
ki Feri Ats’ı düelloda omzunu yere
getirirken çok da zorlanmamıştım(aslında zorlandım).Hayata gözlerimi kapadığım
o an çok da acıtmamıştı hayatı bırakmak.hep şunu merak ettim.Acaba
Gereb,Slovak’a rüşvet verdiğinde (çocukları kovmak için)o da gerçekten sahte
bir mühendis mi getirmişti inandırıcı olsun diye,yoksa gerçek miydi?(Not:bu
olayların hepsi ARSA için.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder